1 Ekim 2016 Cumartesi

TÜRK DÖVÜŞ SANATI SAYOKAN



SAYOKAN; "SAvaşçının YOlu ve KAN'ı" cümlesindeki kelimelerin baş hecelerinin birleştirilmesi ile meydana getirilmiştir. Türk savaş sanatı, savaşçı sözcüğü ile nasıl savaşçı olunacağının yolunu, yani akıl ve beden gücünü kullanabilme yeteneğini ve disiplinini ; Yolu sözcüğü ile erdemliliği, barışı, çalışkanlığı, sevgiyi, saygıyı tarihteki büyüklerinin, gelenek, örf ve ananelerini ; Kanı sözcüğü ile de tarihteki kahramanların birliğini, devamiyetini amaçlamaktadır.
Sayokan, Dünya Türkleri'nin savaş sanatı’dır. Ayça (hilal) stratejisi, kurt kapanı oyunlarıyla, Türkçe kavramlar bütünüyle, sıradüzen ünvanlarıyla, kahramanlık oyunlarıyla, Atatürk'ün Türk Milliyetçiliği hedefleriyle en üst ünvanından en alt ünvanına kadar içinde yaşatılan töresiyle, faaliyetlerindeki Türk Kültürü’nün yaşatılma gayretleriyle, kültürel davranış disiplinleriyle tam anlamıyla bağımsız bir spordur.
Dünya savaş sanatları arenasında Türk’ü, Türk Milletinin seciyesini, kabiliyetlerini başka savaş sanatlarıyla değil Türk Savaş Sanatı’nı layıkıyla kanıtlama kararlılığı noktasında ortaya çıkmıştır. Sayokan, Savaş Sanatları alanında dışarı bağımlılıktan kurtulma adına gücünü, farklılığını ortaya koymuştur. Sayokan, Yabgu "NİHAT YİĞİT" tarafından bulunmuş ve kurulmuştur. Sayokan’ın bugünkü geldiği noktaya onun çalışmaları ve çabalarıyla gelinmiştir. Bundan sonra Türk Milletinin katkı ve destekleri ile gelişmeli ve büyümelidir.



Sayokan, Türk kültürleştirme hareketidir. Büyük Milletimizin teveccühü ve kabulü ile önümüzdeki yıllar kültürümüzün bir parçası olacaktır. Tüm kültürlere katkı, önce kültürleştirme hareketi ile başlar, daha sonra milletin kabulü ile kültürün bir parçası olur. Örneğin yağlı güreşimiz atalarımızın Anadolu'ya gelmesi ile başlamıştır. Orta Asya'da iken aba - kuşak güreşlerimiz mevcut iken, Anadolu'ya gelişimizden sonra güreşimiz yeni bir boyut kazanmıştır. Sayokan'da kurucusu  "Yabgu" Nihat Yiğit tarafından büyük Türk Milletine armağan edilmiştir.

"Yabgu" şöyle diyor...
Her alanda ve branşta yurt dışına bağımlılıktan kurtulmalı, dünya arenasında kendimize ait, övünç kaynağımız olacak çalışmalar üretmeliyiz. Kendimizi tanıtmanın ve tanınmanın yolu, dışarıdan getirdiğimiz unsurların üzerine kimliğimizi yazarak değil, tarihimizle, kültürümüzle, dilimizle anılacak çalışmalarımızla,   dünya arenasında rekabet etmekle mümkündür. Dış dünyanın çalışmaları, ürettikleri ilham kaynağımız olabilir. Taktir ve taltiflerimizle teveccüh gösterebiliriz. Ama bağımlı olmak 16 bin yıllık tarihe sahip, medeniyet ruhu ve şuuru taşıyan bir milleti ancak tembelleştirir. Gelişmek başkalaşmak veya başkalarından medet beklemek değildir. Başkaları ile rekabet edebilmek, rekabet edebilme gayreti ile üretmektir.

Sayokan, dünya savaş sanatları alanında bizi anlatmaya ve tanıtmaya gayret eden; bu alanda bizde varız diyebilmenin onurunu yaşatmak amacı ile Millet merkezli bir kültürleştirme hareketidir. Yabancı alanlarda, yabancıların kuralları içinde varlık mücadelesi vermek yerine; bizim alanlarımızda yabancılara adalet, hakkaniyet ve misafirperverliğimizle, şanlı geçmişimizle varlığımıza taktir ve teveccüh göstermelerini sağlamak daha anlamlı ve onurlu olacaktır. Bu bir ırkçılık değildir. Irkçılık başka milletlere yaşama hakkı vermemek demektir.  Bu bir VATANPERVERLİKTİR...Taktir ve teveccüh büyük Türk Milletinindir.

Yabancı savaş sanatları ile uğraşmak bir tercihtir. Bir suç değildir. Uzakdoğu savaş sanatları daha çok sevilmiş, bu ülkelerin kahramanlarına, sistem kurucularına daha çok teveccüh gösterilmiş, taktir edilmiş olabilir. Ama Türk savaş sanatı kuruyorum, bu Türk-Japon sentezidir diyerek her şeyi Japonca olan bir çalışmada Türklüğü de ikinci plana atarak, Türklüğe paye veriyormuş gibi aslında Türklüğü kullanmanın ahlaki olmadığını düşünüyoruz.
Birileri de adını kısaltıp sonuna Karate sözcüğünü ekleyip, Türk savaş sanatı diyecek bu da traji-komik bir konudur. Çünkü karate Türklere ait bir şey değildir. Ayrıca bu sistemlerin Türk örf, adet, gelenek, töre, stratejik yapısı, törenlerine bakıyoruz, Türklükle ilgisi yok. Sayokan ile kıyas edilmeleri veya Türk savaş sanatı olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Sayokan dediğiniz zaman kuşak terfileri "Ahilik" anlayışını taşıyan bir biçime sahiptir. Stratejisi 4 hilal (Ayça) üzerine kurulmuştur. Kurt kapanı, sancak teknikleri, Ruz-ı Hızır ve Kasım günleri Sayokan'da anlamlıdır. Faaliyetleri bu günlere göre kurgulanmıştır. Yönler ve renkleri Türk geleneklerini taşır. Kıpçak ve Oğuz Türkçesi kavramlar bütününü meydana getirir. Örneğin kuşaklardaki "San" tanımlamasının hem Oğuz hem de Kıpçak Türkçesindeki anlamlarını taşımaktadır. Daha buna benzer bir çok konular.
     
Umut edilir ki, dünya savaş sanatları ustaları bir gün Sayokan a ilgi duyup göreceklerdir. Çünkü Sayokan herkesin yararlanabileceği ciddi farklılıkları, gerçek buluşları içermektedir. Onu tanımalısınız, ancak o zaman Sayokan'ı tanıyabilirsiniz.

Türk Savaş Sanatı, Sayokan ile eğer bir gün tanışırsanız, tanışanların şu sözünü sizde söylemeyin 'yıllarımızı boşuna harcamışız'. Bu cümle o kadar çok kullanılıyor ki.....



Sayokan Dünya Savaş Sanatları sistemlerinde bir reformdur. Uygulayanlar ise reformisttir.
Savaş Sanatlarında çağı geriden takip etmeyin. Bireysel yetenek ve birikimleriniz ile sisteminizi sırtınızda taşımayın. Sayokan bırakın sizi sırtında taşısın. Çünkü o strateji, mentalite, öğreti, güven ve sigorta unsuru sadece Türk Savaş Sanatında mevcut. Elbette karar sizin....

JUDO TARİHÇESİ

Judo sporunun yaratıcısı Japon bir matematik öğretmeni olan Jigoro Kano'dur (1860-1938)



Judo adından da anlaşılacağı gibi Jiujutsu temelli bir spordur Anası yani doğuşu jiujutsudur İçinde tekme yada yumruk olmayan Tıpkı Aikido ve jiujutsuda olduğu gibi itme ve  çekmelere dayalı bir spor dalıdır .

Judo, Jujutsu'dan doğan spor dallarından biridir. Jujutsu ve Judo Çin karakteri ile yazılan kelimeler olup Juher ikisinde de 'Yumuşaklık' veya 'Yolverme', Jutsu 'Sanat Çalışma', 'Do' ise 'Prensip' veya 'Yol' anlamına gelmektedir. Jujutsu 'Yumuşaklık Yolu', Kodokan ise 'Yolu Çalışma Okulu' demektir.
Judonun amacı, zihinsel ve ahlaki disiplin yoluyla sağlam karakterli insan yetiştirirken vücudu kuvvetli, faydalı ve sağlıklı yapmaktır.




Judonun Do'su, diğer Uzakdoğu sporlarındaki Do ile aynı anlamı taşır. Örneğin Aiki-Do, Taekwon-Do gibi. Bu bakımdan Do, tarihsel süreç içinde tek kökenden gelme felsefik bir sistemdir. Uzakdoğu'da Konfiçyüslük'e karşı LAOTZU tarafından TAOİZM olarak oluşturuldu. Tüm Uzakdoğu sporları kuşak renklerini, simgelerini, gelenek ve göreneklerini, disiplinini, TAOİZM'den aldı. Örneğin kuşak renkleri katedilen yolu, kırmızı kuşak iç aydınlatmayı, beyaz elbise saflığı ve dinginliği simgeler.
 Avrupa'da ilk judo karşılaşması 1918'de İngiltere'de yapıldı. 1951 yılında merkezi Paris'te olan Uluslararası Judo Federasyonu (IJF) kuruldu. 1956'da ilk Dünya Şampiyonası düzenlendikten sonra 1964 Tokyo Olimpiyatları'nda olimpik spor olarak kabul edildi. 1956, 1958 ve 1961 yıllarında düzenlenen Dünya Şampiyonaları yalnız erkeklerde ve açık sıklet olarak yapıldı. 1979'da Fransa'da yapılan Dünya Şampiyonası'nda ise bugünkü sıkletler kullanılmaya başlandı. Bayanlarda Dünya Şampiyonası ilk kez 1980 yılında New York'da düzenlenirken, 1992 Barcelona Olimpiyat Oyunları'nda müsabakalara ilk kez bayanlar da katıldı.





Ülkemizdeki
Aynur Samat
Ebru Şahin
Gülşah Kocatürk
Hakkı Koşar
Hülya Şenyurt
Melisa Çakmaklı
Namık Ekin
Neşe Şensoy Yıldız
Sezer Huysuz  ilk akla gelen isimlerdir ..






HANGİ BRANŞ SPOR YAPMALIYIZ



Eğer  bir dövüş sporu yapmayı düşünüyorsanız  size tavsiyelerimiz var
Gelin şimdi  Size en uygun dövüş sporu hangisi?
Bu sporlar sizin sadece genel sağlığınızı dengelemek ve korumak için değil aynı zamanda tehlikelere karşı kendinizi korumanızı sağlar ,Bir dövüş sporuna gitmeden önce kendinize sormanız gereken sorular olmalı ve tabiki  maddi şartlarınızı göz  önüne almalısınız.

1-Bütçenizi belirleyin.

Yapmak istediğiniz spor branşına ne kadar bütçe ayırıp harcama yapabilirsiniz? Kimi dövüş sporları ucuzken özellikle özel antrenörle çalışılan branşlar genelde pahalı alternatiflerdir.

2- Ne Tür Bir Dövüş Sporu Yapmak İstiyorsunuz?
Bazı dövüş sporları sertken (Muaithai, Boks, Taekwondo) bazıları daha yumuşaktır (Aikido,Kung-fu,Jiujitsu). Öncelikle ne tarz bir dövüş sporu yapmak istediğinize karar verin.

3-Hedefiniz nedir?

Hedefinizi belirleyin. Dövüş sporu yapmaktaki beklentiniz hangisi:
Sadece sağlık ve fitness (Aikido,Taichi)
Bir kültürü tanımak. (Uzak doğu sporları)
Dövüş yeteneği ve becerilerinizi geliştirmek (boks,kick-boks,MMA)
Şampiyon olmak (Taekwondo, Karate, Judo)





4-Limitlerinizi bilin
Wushu ve kungfu gibi sporlar daha fazla esneklik gerektirir ve daha genç ve esnek yapılı kişiler için uygundur.Taichi, dövüş sporları ile ilgilenen daha ileri yaşlı kişiler için idealdir.Karate ve taekwondo gibi daha fazla atak içeren branşlar daha sportif fiziğe sahip kişiler için uygundur.

5-Kurs zamanları?
Dövüş sporlarında süreklilik önemlidir.Kayıt olacağınız kursun saatlerinin size uygun olmasına dikkat edin.

6-Farklı kültürlere ilgi duymak

Belli uzakdoğu kültürlerine ilginiz mi var? Bu durumda geleneksel dojolardaki uzakdoğu sporlarını tercih etmek iyi bir fikir olur.

7- Bütün bunların neticesinde Seçtiğim spor ne kadar etkili?

Kendinizi savunmak için mi dövüş sporlarına ilgi duyuyorsunuz? Bu durumda dövüş sanatlarının sanat değil dövüş kısmına odaklanan modern dövüş sporlarını tercih etmek daha doğru olur.

8-Seçtiğiniz branşın yapısı kişiliğinize uygun mu?

Seçtiğiniz branşın antrenman ve öğrenme şekli kişiliğinize uyuyor mu araştırın.

9-İlişkiler ve etkileşim
Derse gelen öğrencilerin birbirleriyle, üst kemerleriyle ve antrenörleriyle ilişkileri nasıl? Sistem tamamen saygıya mı dayanıyor, daha samimi bir ortam mı?

10-Burası çok önemli Antrenör seçimi..!
Dövüş sporlarında antrenör oldukça önemlidir. İyi bir antrenör seçmek için bunlara  dikkat:
Antrenörünüz bu sporu nereden, kimden öğrendi?
Antrenörünüz bu branşı ne kadar uzun süre çalışmış?
Antrenörlük belgesi, bu alanda eğitimi var mı?
Kendisinin profesyonel müsabık, sporcu geçmişi, dereceleri var mı?

11-Antrenmanlarınıza ne kadar zaman ayırabilirsiniz?
Dövüş sporları süreklilik ister. Sadece salonda değil evde de öğrendiklerinizi çalışmaya zaman ayırın Başarı istikrar ile  yakalanır..


AİKİDO FELSEFESİ VE DOĞUŞU




Aikidoyu fiziksel olarak tanımlıyacak olursak eğer Jiu-Jitsu ve kenjitsu dan  Türetilmiş bazı
tekniklerin bir araya getirilmesi ile  ortaya çıkmış bir  dövüş sanatı sporu diye biliriz.
Aikido felsefesi  rakimleri yumruklar veya tekmeler ile etkisiz hale getirmeyi hedeflemez, tamamıyla rakibinin fiziksel enerjisini  kullanmayı hedefliyen  rakibini kendi  fiziksel  vücut kitlesi ile akarte etme hedefini taşıyan  bir spordur .
Aikidonun Trecümesini Aikido nedir deyip bunu tercüme etmek  gerekirsede (Ruhun uyum yolu)demek  mümkündür.
Aikido ruhsal uyumun yoludur. "Kurucu'su Morihei Ueshiba yıllarca süren uzun, son derece yoğun çalışmalar, araştırma ve geliştirmeler sonucunda onu ortaya çıkartmıştır. Aikido doğa ile bütünlesmek ve onunla tek bir parça olmaktır. Ne düello, ne müsabaka, ne rakip ne de hasım vardır. Sadece ruhumuz ve evrenin ruhu ile uyumlu bir eylemdir söz konusu olan. Aikido işte bu uyumun vücutla ifadesidir. Aikido uzlasma ve barışın yoludur. Bu anlamda doğadaki tüm varlıklarla "bir" olmanın da vücutla ifadesidir. "Kurucu"nun da söyledigi gibi "uzlaşma ve barışın büyük yoludur ki o yolda pusulanın gösterdiği yön, tüm dinlerin cennet olarak tanımladığı yüce evrendir."

SPOR KELİMESİ NE ANLAMA GELİR



Bilindiği gibi sağlıklı yaşamın başında spor gelmektedir İnsanların sporu bilinçli olarak yapmaya başladıkları tarihler Romalılar dönemi olarak bilinir .Romalılar döneminde  olimpik başlayan rekabetler bir ölüm kalım savaşından ziyade tarafların güçlerini sergiledikleri öldürücü hamlelerin olmadığı daha  çok güç gösterisi şeklinde yaşandığı bilinir .

Daha sonraki yıllarda  bu faaliyetler  kendi alanlarında sınıflandırılmaya ve dahada  bilinçli hale getirilmeye başlanır, ilk çağlarda spor  her ne kadar sağlık amaçlı yapılıyor olmasa da  yıllar geçtikçe temelini sağlıklı yaşama bırakmış ve her branş kendi içinde bir  felsefe oluşturmuştur, Günümüzde  Yüzün üzerinde  spor branşı olmuş bunlar federasyona  dönüşmüştür.Bilinen  tüm spor dallarının ortak noktalarının başında gelen  ve genel isim olarak adlandırılan SPOR kelimesinin her harfinin kendi içinde bir manası vardır .


Spor nedemektir..

30 Eylül 2016 Cuma

EN SÜPER DÖVÜŞ SAHNEKALERİ YURİ BOYKA...

Dövüş tekliği ve harika görsellik sunan Boykanın gerçek adı Scott adkins gerçek sağlam bi sokak dövüşcüsü olduğu için film teklifi aldı.

23 Temmuz 2016 Cumartesi

Aparkat Yumruk Budur


  Aparkat aşağıdan yukarıya doğru hızla , çeneye vurulan yumruktur. Nadir olarak karaciğere de vurulabilir. Fakat o bölge için genelde kroşe tercih edildiğinden , aparkat için çenenin altına vurulan yumruk demek daha doğrudur. Çok etkili bir yumruktur ve fırsatını yakalamak,da zordur. Rakibin açık vermesi gerekmektedir. Fırsatı bulunduğunda seri bir şekilde kullanması gereken bir tekniktir. Nedeni ise aparkat fırsatının ele kolay geçmemesidir. Fakat güçlü bir aparkat çıkarılabilirse , rakibin işi çok zordur.